• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
DEVLETİN BEKÂSINDAN İNSANIN BEKÂSINA GEÇİŞ
22/08/2012
"Devletin bekası" sözcükleri, bir tılsım gibi!..
Tartışmayı durduran, daha ileri gidilmesini önleyen, konuşanı konuşamaz yapan bir tılsım!..
"İnsan hakları" diyorum.
"Ama devletin bekası?" diyor genç üniversite mezunu.
"Bireysel hak ve özgürlükler." diyorum.
"Ama devletin bekası." diyor yine.
***
"Düşünce özgürlüğü." diyorum bir dostuma.
"Karşıyım." diyor!
Özgürce söylenecek aykırı fikirlerin tartışmayı artırdığını, tartışmanın da "bölünmeyi" getirdiğini, dolayısıyla da devletin bekasının tehlikeye düşeceğini savunuyor.
***
Tunceli milletvekilinin kaçırılmasından sonra da herkes ağız birliği etmişçesine:
"Bu, her şeyden önce devletin şahsına yapılmış bir saldırıdır."
"Bu, meclisin manevi şahsına yapılmış bir saldırıdır."
Peki kaçırılanın "şahsına" yapılmış bir saldırı değil midir?
Kaçırma olayının vahameti, "kaçırılan" üzerinden değil de devlet "onuru" üzerinden üretiliyor.
Devleti şahıstan daha önemli yapan şey nedir?
Kaçırılanın uğradığı hak mahrumiyetinden çok, devletin uğradığı itibar kaybının söz konusu edilmesi, devlet algımızı ortaya koyması açısından oldukça öğretici.
***
Terör örgütünün elinde kurtarılmayı bekleyen onlarca "kaçırılmış" vatandaş var.
Aylar yıllar oldu.
Ne arayan var ne soran.
Kimse ortalığı ayağa da kaldırmıyor.
***
Kişiler kaçırılabilirmiş demek ki!..
Sonuçta kişiler "gelip-geçici!
Ama devlet baki...
Korunması gereken birey değil, devlet!..
***
Kamer Genç de "Bu aslında Aleviliğe karşı yapılmış bir harekettir." diyor.
Yani milletvekilinin kaçırılışından daha önemli olan, Aleviliğin hedef alınmış olmasıdır Genç'e göre.
Bireyi pas geçen, onu değersizleştiren, bunun karşısında devleti kutsayan, insanı devlete "hizmetkâr" kılan, uğruna ölünesi yapan bir ideolojik devlet algısı sinmiş her yanımıza.
***
"Fırat kenarında bir koyun kaybolsa hesabı Ömer'den sorulur." demişti İslam devletinin başındaki halife.
Devleti, kaybolan koyuna hizmetkâr kılan paradigmadan", insanı devlete kul yapan "ulus devlet" paradigmasına savrulan insanlık, tekrar hizmetkâr devlet paradigmasına geri dönüyor.
Ancak kafalardaki "kutsal devlet" putunu yıkmak kolay olmuyor.
***
Kendini milliyetçi bir kimlik üzerinden inşa eden ulus devlet, imparatorluk bakiyesi çok kültürlü toplumu parçalanmanın eşiğine getirdi.
Tek tip kimlik ve inançlara müdahale eden laiklik anlayışını dayatan ulus devlet, farklı kimliklerin ve inançların özgürlük taleplerini "devlet düşmanlığı" olarak tanımladı ve bu bağlamda kendi halkından "iç düşmanlar" üretti.
Ama artık mızrak çuvala sığmıyor.
Mızrağa göre çuval gerek.
***
Bireyi devlet karşısında güçsüz kılan, bireyi "harcanabilir" yapan ulusçu paradigma artık iflas etmiştir.
Devletler onurlarını, bireylerinin "insan" olmaktan kaynaklanan hak ve özgürlüklerini kullanabilmeleri üzerinden üretebileceklerdir.
Zira insan onurunu korumayan, koruyamayan bir devletin kendine onur ihsas etmesi mümkün değildir.
Fırat kenarındaki koyunun yaşam hakkını "onur meselesi" yapan İslam gerçekliği orada öyle dururken, Müslümanların kendi kurdukları devletlerinde hak ve özgürlük sorunu yaşıyor olmaları en büyük problem olarak ortada durmaktadır.
***
Müslümanların, "insan kardeşlerinin" yaratılmış olmaktan doğan hak ve hukukunu koruyacak "özgün" bir düzeni kurmak sorumluluğu vardır...
Sadece Müslümanların özgür ve mutlu olduğu değil, yaratılmış olan her canlının ve hatta cansızın hakkını koruyacak bir özgünlükten söz ediyorum.
Müslümanlar, dünyacı/ seküler modernizmin referanslarından beslenmeyen, kendi kadim referansları üzerinden bir paradigma/ model/ anlayış/ kavrayış yaratmak zorundadır.
Müslüman entelektüellerin, tüm "dünyalıların" dünyada huzur içinde yaşayabilecekleri ilahi bir nizam için kafa yormak zorunlulukları vardır.


1381 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
ESENÇAY'DA RAMAZAN - 20/05/2018
Esençay
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
 Devamı
Hava Durumu
Saat