• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
LİDERİN İKİ DUDAĞI ARASINDAKİ HAYATLAR
21/11/2012
"Öldürmeye" kurgulananların başlayıp bitirdiği açlık/ölüm orucu grevleri, bu ülkenin "insan kalabilen" vicdanlarını rahatsız etti.
Bu ülkenin "insan kalabilenlerinin" açlık grevleri karşısında oluşturduğu psikolojik baskı bu sürecin bitirilmesinde etkili olmuştur.
Ancak daha açlık grevlerinin bitirildiği gün 5 askerin şehit edilmesi, "Yoksa ölmeli miydiler?" düşüncesine savurdu insanları!..
***
Cezaevlerinde ölüme yatanlara kayıtsız kalınabilirdi...
Tıpkı örgütün asker şehit ederken ki kayıtsızlığı gibi...
Zira ölmeye ve öldürmeye kurgulanmışların ölürken ve öldürürken insana, insan kalmaya dair bir kaygıyı yüreklerinde taşımadıklarını görüyorum.
Ölüm grevlerinin bitirildiği gün beş askerin şehit edilmesi, onların "insan kalmaya dair" bir çaba içinde olmadıklarını işaret etmektedir...
Açlık grevleriyle insanların vicdanlarına seslenenlerin, öldürürken gözlerini kırpmamaları bir ahlâksızlıktır.
"Ahlâksız" sözcüğünün yapılanlara tam karşılık gelmediğini biliyorum.
Ama daha ağırını söylemeye, korumaya çalıştığım ahlâkım, imanım müsaade etmiyor...
Maalesef etmiyor...
***
Hayatlarını, örgüt liderinin iki dudağı arasına "hapsedenlerin" özgür irade sahibi olmadıklarını da gördük.
Zira benim onların ölümüne karşı çıkışımın nedeni de onların özgür iradeleriyle değil, "talimatla" ölüme yatışlarıydı.
İşte bu "teslim alınmışlığaydı" benim itirazım.
***
Onların asıl "hapsedilmişlikleri", onların asıl cezaevleri, liderlerinin egosundaydı.
Onları asıl teslim alanın devlet değil, "liderleri" olduğunu da biliyorduk.
Liderin ölüme yatırdıklarını, yine demokrasiden yana dönüşen devlet kurtardı liderin "idam" hükmünden.
***
Devletin liderle konuşmak zorunda kalışının ana nedeni de ölüme "yatırılan" o bedenleri kurtarmak adınadır.
Örgüt, ruhlarını teslim aldıkları insanların canlarını "koz" olarak sürerken masaya, devlet "bile bile" lades olmuştur...
bilerek...
hayatları kurtarmak" adına...
***
Anadil gibi demokratik bir hakkın tanınmasını sağlamaya yönelik bu eylemi kurgulayanların, beş askerin "yaşam haklarını" ellerinden almaları bir iki yüzlülüktür ve iki yüzlülük de son tahlilde "kişiliksizlik"tir...
***
Tekrar söylüyorum, "Devlet de geçmişte Kürtlere zulmetmişti." savunması geçerli bir savunma değildir artık.
Zira devletin demokrasiden yana geçirdiği evrimi görmek gerekir.
İnkar edilen bir kimlikten, o kimliğin mecliste temsil edilmesine evrilen bir değişimden söz ediyorum.
***
Herkesin kendi kimliğinin siyasetini yaptığı bir zemindeyiz artık.
Hem siyasetteki özgürleşmeden yararlanıp siyaset yapmak, hem de elde silahla dağlarda eşkiyalık yapmak bu ülkenin demokratlarının da demokratik reflekslerini tüketmek üzeredir.
***
Cezaevlerinde yaşanabilecek ölümlerin önüne geçmek için Kürt olmayan demokrat unsurların gösterdiği çabanın hemen akabinde beş askeri şehit etmek, o demokrat unsurları da konuşamaz hale getirmektir...
Arkadan vurmaktır sizi "arkalayanları" insanlık adına...
Ve arkadan vurmak, insanı "alçaltan" bir şeydir...
"Alçalmanın" utancını yaşayabilecek bir haysiyete sahipseniz eğer...


1338 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
ESENÇAY'DA RAMAZAN - 20/05/2018
Esençay
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
 Devamı
Hava Durumu
Saat