• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM

DÜŞME KALKMA HİKÂYESİ

Almanya’da öğretmenlik yapan arkadaşım anlatmıştı yaşadığı bir olayı:

“Kaldırımda yürüyen Alman çiftin hemen önlerinde koşturan 4-5 yaşlarındaki çocukları düşüverdi.

Bir refleksle hemen çocuğu tutup kaldırdım.

Alman çiftten teşekkür bekliyorum haliyle.

Anne gülümseyerek:

“Eğer siz kaldırmasaydınız, çocuğumun kendi çabasıyla düştüğü yerden bir kalkma hikâyesi/ tecrübesi olacaktı.” der!

***

“Yaşamak yolda olmaktır.” der bir düşünürümüz.

Yolda olmaksa yorulmaktır.

Bazen “yoldan çıkmaktır.”

Burada mesele yola geri dönebilmektir.

Yola dönebilmenin ilk şartı yoldan çıkmaktır.

Bu bir “tecrübe”dir.

***

“Doğrularımız doğrularımızdır.” der bir yazarımız.

“Yanlışlarımız da tecrübelerimiz… 

Ve hayat yanlışlarla doğrularımızın toplamıdır.”

***

Çocuklarının çantaları sırtlarında anneler, bıraksak, sınıfa kadar çıkıp, çocuklarını sırasına oturtacak, çantadan defteri, kalemi çıkarıp sıranın üzerine bırakacaklar.

Bu tecrübeyle sabittir…

***

3. sınıfa gelmiş öğrenciye kaşıkla yemek yediren anneleri o kadar çok gördüm ki…

Müdahale ettiğimde:

“Ama üstüne döküyor hocam.” diyorlar!..

***  

Her ihtiyacı karşılanan çocuklar bir süre sonra çevresindekileri, kendine hizmet edecek bire köle gibi görmeye başlıyorlar.

Ve ebeveynler birer “bebeveyn”e dönüşüyorlar.   

***

Üçüncü sınıfa gelmiş öğrenci:

“Öğretmenim, ayakkabımın bağcığı çözüldü, bağlar mısınız?” diyor.

***

Birinci sınıfa gelen öğrencilerimi bahçeye çıkarıyorum.

Top sektirerek yürüyecekler.

Hayal kırıklığına uğruyorum!…

Bir-iki tanesi dışında hepsi adeta topa yabancı!..

Hiç birisi “top sektirme” becerisine sahip değil.

Bu çocuklar, “ne olur ne olmaz, düşerler de bir yerlerini kırarlar” korkusuyla yetiştirilen çocuklar.

***

Ve aynı öğrenciler, derste de pasif/edilgenler.

Hep “talimat” bekliyorlar.

***

Okul bahçesinin girişinde annesinden çantasını alıp, sırtına takan öğrencinin sevinçle okula doğru koşma çabası, anne tarafından durduruluyor:

“Koşma!.. 

Düşeceksin!..”

Bir yerini acıtacaksın!...

***

Çocuk bu…

Koşacak elbet.

Ve düşecek!..

Düşmeli hatta!..

Düşecek ki bir kalkma hikâyesi/ tecrübesi olsun…

Ve düşmemeyi öğrensin…  

Ve düşecek, bir yeri acıyacak ki “düşenin” halinden anlasın…

Düşeni kaldıracak bir merhametin sahibi olsun…

***

Ayakta kalabilme, hayata tutunabilme yeteneğimiz, yaşadığımız düşme/kalkma hikâyelerimizle, yaşadığımız başarısızlıklarımızla doğru orantılıdır.

Düşmekten korkulmamalı…

Kalkamamaktan korkulmalı…    

***

Büyük başarıların altında yatan temel faktör “risk alabilme” cesaretidir.

Ve tüm başarı hikâyelerinin altında da alınan riskler, yaşanan başarısızlıklar vardır.

Hava Durumu
Saat