• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM

İKTİDARLARIN HAİNLERİ “GENÇLER”(!..)

Tarih 15 Nisan 1968

İktidarda Süleyman DEMİREL’in Adalet Partisi (AP).

Yer Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi…

Türkiye’deki ilk üniversite işgali ve boykotu başlar...

İşgal ve boykotun nedeni “başörtüsü” meselesidir.

Hatice Babacan, kaydını İlahiyat Fakültesi’ne yaptırır.

Ancak bir sorun vardır, öğrenci BABACAN, başörtüsü nedeniyle derslere alınmaz. Başörtüsüyle gelmekte ısrar edince de kendisini destekleyen öğrenci Mustafa DEMİRSÖZ’le birlikte üniversiteden atılırlar…

İşgalci/boykotçu öğrencileri “desteklemek” amacıyla siyasi parti temsilcileri ziyarete gelirler.

Ziyarete gelen partilerden biri iktidardaki Adalet Partisi’dir.

Diğeri de bugünkü MHP’yi ilk siyaset sahnesine çıkaran Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) dir.

Tabii bu işgal ve boykot hükümetin ve laik gazetelerin hiç hoşuna gitmez.

İlahiyat öğrencileri, irticacılıkla suçlanır. Suçlamaların merkezinde Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) vardır.

O günlerin Cumhuriyet gazetesi şunları yazar:

“Okul çevresine okulla ilişkisi olmayan başörtülü kızlar getiriliyor.”

“Dün boykotçular bir bildiriyle dekanın istifasını istediler.”

“Hatice Babacan: “Bu baş bu gövdeden ayrılmadıkça başımı açmam” demiştir.

“Boykotçu öğrenciler, devrimci öğretim üyelerini fakülteye sokmamışlardır…”

“Sakallı bazı şahıslar fakülteye girerek, boykotçu öğrencileri desteklemişlerdir.”

“Türk uyruğunda olmayan bir profesör boykotçu öğrencilerle evinde özel toplantılar tertip etmiştir.”

 ***

Yıl 1999

Yer Marmara Üniversitesi.

İktidarda DSP- ANAP-MHP koalisyonu.

Boykot sebebi yine başörtüsü yasaklarıdır.

Hürriyet gazetesi şunları yazar:

“Üniversitelerin açılmasıyla birlikte irtica yanlıları da türban gösterileri için düğmeye bastı.

İrtica yanlıları Gölcük Depremi’nin türban yasağı nedeniyle olduğunu ima ettiler.

İstihbarat birimleri, AK-DER’in türban yasağı nedeniyle Türkiye’yi başta Amerika olmak üzere tüm dünyadaki insan hakları kuruluşlarına şikayet edileceğini;

Yine irtica yanlılarının İstanbul'da düzenleyecekleri türban gösterilerine, aşırı sol örgütler ile PKK'nın da destek vereceğini belirledi.

***

Ve 2021…

Yer Boğaziçi Üniversitesi.

Bu sefer boykotun nedeni, Cumhurbaşkanı’nın atadığı rektördür.

Öğrenciler, demokratik bir üniversitede atanacak rektörün üniversite paydaşları tarafından seçilmesini isterler.

Medyada çıkan haberlere bakalım: 

Gözaltına alınan 101 şüpheli Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi değil.

İstanbul'daki izinsiz gösterilerde yakalananlar hakkında PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C terör örgütlerinin propagandasını yapmaktan suç kaydı var

Rektörlük binasını işgal etmeye kalkan provokatörlere CHP, HDP ve kaçak FETÖ'cüler destek çıktı. 

Bir yetkili: “Terör örgütlerinin üyesi olan bu gençleri biz, ülkemizin gerçek manada milli ve manevi değerlere sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz.” der.

“Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynanıyor.”

"Siz öğrenci misiniz, yoksa siz, rektörün odasını basmaya kalkışan terörist misiniz?”

"Sırtlarını ajanlara, zalimlere ve karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil, başı ezilmesi gereken zehirli yılanlardır."

*** 

Bu ülkenin gençleri, iktidarlar tarafından hep hainlikle suçlandı.

Ya emperyalizme karşı bağımsızlık, demokrasi, eşitlik ve devrim istedikleri için, “başı ezilmesi” ve de “asılması” gereken “hain teröristler” oldular.

Ya da tesettürlü giyimleri/türbanlarıyla kamusal alan çıkma, üniversitede okuma talepleri nedeniyle demokrasi, laiklik ve cumhuriyet düşmanı, dış güçlerin uzantısı hainler oldular.

Türk siyaseti, Osmanlı’nın son döneminden bu yana kendini hep düşmanlıklar üzerinden var etti.

İktidarlar hep doğru ve haklıydı, muhalefet de hep hain ve dış güçlerin uşağı!

***

Düşünür Dücane CÜNDİOĞLU’nun aforizması Türk siyasetinin kısa özeti:

“Ömrüm ‘memleket yıkılıyor’ teranesini dinlemekle geçti, memleket filan yıkılmadı ama nedense yıkılan hep memleketin çocukları oldu.”

Hava Durumu
Saat