• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
ÇOCUKLAR YOKLUK YAŞAMALI (MI)
12/06/2012

Analarımız dışarılarda sevmeye utanırlardı bizi.

Ayıp olurdu. Görgüsüzlüktü bir diğer adı.

Öpmek?!..

Orta yerde hem de… insanların gözü önünde…

Asla!..

Biz çocuklar da rahatsız olurduk sevginin aşikar edilmesinden her nedense.

Utanırdık…

Görünür olması değerini mi düşürüyordu ne…

Bir gizemli yanının olması gerekiyordu sanki.

Gizli kalması, belli edilmemesi…

Değeri gizliliğinde miydi yoksa?

Annedeki gizli sevgi keşfedilmeliydi tarafımızdan…

Hem çok içimizdeydi annemiz… hem çok uzağımızda… ulaşılmaz…

Nasıl bir dengeydi o öyle!..

***

Mesafeyi o ayarlardı…

Her söyleneni yapan değildi…

Her istediğimizi veren de…

Her söylediğimizi yapmazdı ki hem kendisinin “değeri” olsundu, hem de yapılmasını istediğimiz şeyin…

Her istediğimiz de verilmezdi… istediğimiz şeyin bir kıymeti olsun…

***

Biz “değeri”, “değerli” olanı ta çocukluğumuzda öğrenirdik…

Sahip olduklarımızın kıymetini yani… kıymetli olanı…

Yokluğunu çekerek…

O yüzden belki bir aldığımız elbiseyi uzun yıllar giyiyoruz. giyebiliyoruz… 

Eski olan, yeninin, yeni olanın değerini üretendi…

Yeni olanın değerini bilmek, eskiyle hemhal olmakla mümkündü….

***

Zamane anneleri çektirmiyor hiç bir şeyin hasretini çocuklarına.

Ne yeni olanın… ne sevginin…

Hele de sevginin…

Annenin sevgisi her yerde… uluorta… sokakta… okulun bahçesinde… hatta ta sınıfların içinde…

Annesi-babası ayrılmış çocukların gözleri önünde hem de.

Anne hasreti çeken çocukların yanı başında… hüzünlü bakışları altında…

Babası olmayan, bir babanın koruyucu şefkatini hissetmeyeli çok zaman olmuş çocukların gözleri önünde çocuklarını ta sınıfların içine kadar götüren bir “baba sevgisi” gösterisi ne kadar da yaralayıcı olmakta…

Hele bir de bir birlerine sarılıp öpüşünce…

***

“Çocuğunuzu sınıfın içine kadar getirmeyin, paydosta da sınıftan almayın çocuğunuzu.” dedim genç anneye.

“Hele hele sarılıp hiç öpmeyin. Çünkü sınıfta anne baba hasreti çeken öğrencilerimiz var. Hatta annesini ya da babasını hiç göremeyen öğrenciler… ”

 “Dinletemiyorum çocuğuma. Kendisini sınıftan almamı söylüyor…”

“Doğru” ya da “anlamlı” olanla, çocuğumuzun “isteği” çeliştiğinde tercihin, “doğrudan” ve “anlamlı” olandan yana kullanılması  gerektiği, genç annelere uzak geliyor…

Anlamımızı, sahip olduğumuz “değerler” üzerinden ürettiğimizi anlatmalıyız çocuklarımıza. 

Bizi değerli kılan ve  önemli yapacak olan davranış kalıpları sezdirilmeli çocuklarımıza…

Çocuklarımızı mutlu etmek adına bir toplumun vicdan kodları tahrip edilmemeli.

Anne- baba yokluğu çeken talihsiz yavruların gözleri önünde “mutlu aile” gösterisi, bunun hasretini yaşayan  çocukların  ruh dünyalarında onulmaz yaralar açmakta.

*** 

Hep söylerim, çocukluğumuzda annelerimiz, yoksullar adına  yeni olanı giydirmezdi bize…

Sadece bayramlarda giyerdik.

Çünkü yoksullarla bayramlarda bir nebze de olsa “eşitlenirdik…”

***

Evet, öğrenciler  yokluk çekmeli.

Hasret kalmalı…  sevgiye, öpücüğe, ilgiye, giysiye… bir süreliğine hiç değilse…

Bu, onlara sabretmeyi öğretecektir.

Sabır…

Olgunlaştırandır… pişiren… kemale erdiren…



2740 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
ESENÇAY'DA RAMAZAN - 20/05/2018
Esençay
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
 Devamı
Hava Durumu
Saat