• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
GENÇLERİN BİZİM OLMAYAN HALLERİ (II)
21/03/2014

Beşinci sınıf öğrencilerime "Apartmanınızın merdivenlerinde yükses sesle konuşursanız ne olur?" diye soruyorum.

"Komşular rahatsız olur." diyorlar.

"Olsunlar!" diyorum.

"Olur mu hiç öğretmenim! Ayıp olur."

Ayıp, "terbiye edici" bir duygu olarak çıkıyor ortaya...

kendiliğinden...

***
"Birinin kalemini çalsanız?"

"Suçtur."

"Ama kimse görmedi çaldığınızı."

"Peki Allah!.."

"Allah görmez mi? "

Bir başka "terbiye edicinin" Allah olduğunu "çocuklar" söylüyorlar.

***
Televizyon dizilerindeki flört yaşamları "mümkün" kılan dizilerden söz etmiyorum.

Reklâmlarda ilgili-ilgisiz ürünlerin tanıtımında kadın bedeninin, cinselliğinin kullanılmasını hiç hatırlatmıyorum.

Nasıl bulduklarını sormuyorum öğrencilerime.

Böyle bir denemede öğrencilerin nasıl önlerine eğilerek güldüklerini biliyorum.

Ve gülerken yüzlerinin utanma duygusuyla kızardığını da...

Bir başka terbiye edicinin de "utanma" duygusu olduğunu öğrencilerin bakışlarını kaçıran reflekslerinden anlıyorum.

***

Irmağın iki yakasındaki gençlerin pornografik çığlıklarının birer "ahlâksızlık" olmadığını söyleyebilecek akl-ı selim çıkabilir mi acaba?

***

Allah'a muhabbet, "terbiye edici" bir kaynak olarak insanın ilk yaratılışından itibaren var ve insanın dünyaya geliş hikâyesinin ana temasını oluşturur...

Güzel ahlâkı tamamlayan İslam'ın peygamberine biat etme, bir terbiye olma cehdidir de...

ahlâklı olma arzusudur...

insanın olgunlaşma hikâyesidir...

İnanlığı terbiye eden kadim öğretidir din...

Toplumların binlerce yılda oluşturduğu gelenekler bir başka kaynağıdır huzurun.

***
Bu satırları yazanın otuz yılı aşkın öğretmenliğinin tecrübesinden çıkardığı sonuç odur ki, çocuklar okula geldiklerinde daha dindardırlar.

Allah sevgisi/korkusu, ayıp, günah kavramlarıyla daha barışıktırlar.

Dinin evlerde yaşanması itibarıyla dinle temasları daha sahicidir ve etkileyicidir.

***

Eğitim hayatında dini öğretilerin laiklik gerekçesiyle kısıtlanması ya da yasaklanması, öğrencilerin ilerki yaşamlarında ruh dünyalarında bir boşluk yaratmıştır ve yaratmaya da devam etmektedir.

Din ve ahlak disiplinlerini içermeyen bir eğitimin, insanın iç dünyasına, dindarlığına, manevi olgunluğuna bir mesajı da olmayacaktır.

İnsanın hayatını anlamlı kılan, yaşamına anlam yükleyen saikler, daha çok iç dünyamızla ilişkilidir.

Maneviyat eksenlidir anlam dünyamız.

Ve maneviyatımızın asıl kaynağıdır din ve onun sahibi olan Allah.

***

Sonuç olarak tüm dini öğretiler, insanın üstün ahlâkına gönderme yapmakta, bağlılarını bu yolda terbiye etmektedir.

Dinin/ahlâkın dışında insanı kuşatacak, denetleyecek bir başka öğreti henüz keşfedilebilmiş değildir.

Dolayısıyla yeni nesil dinle sahici anlamda tanışmalı, tanıştırılmalıdır.

Her dinin, mezhebin, tarikatın bağlılarına eğitim-öğretim sürecinde dinlerini öğrenme anlamında bir özgürlük alanı yaratılmalıdır. 

Bu yazı 2 yıl önce Yeşilırmak Gazetesi (http://www.yesilirmakgazetesi.com/yazi-detay/313/%E2%80%9Cbizim%) adresinde yayınlanmıştır

24 Mart 2012



3166 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
ESENÇAY'DA RAMAZAN - 20/05/2018
Esençay
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
 Devamı
Hava Durumu
Saat