• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
YAŞAMI DİN VE AHLÂK ÜZERİNDEN ÜRETMEK
18/12/2012
Eylül ayının başları.
Bir okulda sınav görevlisiyim.
Dışarıda hava açık, güneşli.
Dolayısıyla sınıf da aydınlık.
Ancak sınıfta tam on altı fleuresan ampul yanıyor.
Onlarca sınıfta yüzlerce lamba...
Fazladan...
gereksiz...
***
Bu ülkenin resmi dairelerinde de aynı duyarsızlık hüküm sürmede.
İnsanlar sadece "kendi" ceplerinden çıkanın peşindeler.
Akşam mesai bitiminde bürosunu terk edenler, çıktığı odanın elektriğini söndürme hassasiyetini göstermiyorlar.
Akşam paydoslarında boşalan okulların "boş" sınıflarında yüzlerce lamba yanıyor.
***
Bu ülke ürettiği elektriğin %45'ini doğalgazdan sağlıyor.
Ve doğalgazda tam bir dışa bağımlılık söz konusu.
Dolayısıyla "gereksiz" yere yanan her lamba bu ülkenin dışarı bağlılığını, bağımlılığını artırmakta.
Evlerinde bir tek ampulü "boşa" yakmayanların, daha iş yerine girerken tüm lambaları yakması manidardır.
Bir cami cemaatinin ya da görevlisinin "öğle" namazında caminin bütün ışıklarını yakması da dinle sahici bir iletişimlerinin olmadığını ima eder.
***
Tasarrufu daha çocukluğumuzda ailemizden öğrendik.
Işıkları gereksiz yakmamayı...
Suyu boşa akıtmamayı...
Giyecek bir ayakkabımız varken ikincisini istememeyi...
***
Otuz dört yıllık öğretmenliğim süresince de ben, benden sonra gelenlere bu yaşam felsefesini aktarmaya çalıştım.
Sınıfımda lambaların gereksiz yere yanmasına hiç müsaade etmedim.
***
İnsanın kendine sunulmuş bir imkânı, hoyratça harcaması, amacı dışında kullanması problemli bir ahlâkı işaret eder.
Kendisini siyasetin, ideolojinin ya da bir dinin içinde konumlandıran ve kendine buradan bir kimlik üretenin hayatı yaşama biçimi, onun sahiciliği hakkında ipuçları verir.
Siyasetin topluma refah sunma iddiası, siyasetin içindeki aktörlerin iş yapma ahlâkına bağlılıklarıyla mümkündür.
Gündelik hayatta topluma mal ve hizmet üretenlerin "iş yapma biçimleri" ahlâkla ilişkilerini göstermesi bağlamında da açıklayıcıdır.
Mal ya da hizmet sunduğu müşterisini aldatmak üzerinden kâr sağlayanın ahâkla ilişkisi hiç kuşkusuz problemlidir.
Pazar tezgâhından alınan domates poşetinin içinden çürük domatesler çıkıyorsa, bu, pazara "ahlâkın uğramadığını" işaret eder!..
***
Din, hayata "müdahale" eder.
Bizim kendimizle, karşımızdakiyle, toplumla ve devletle ilişkilerimizi belirler.
Davranışlarımızı düzenler ya da sınırlar.
Yasaklar koyar...
Tüm düzenlemeler, sınırlamalar ya da yasaklamalar, insan ve toplum yaşamının idealize edilmesine, ahlâkı hakim kılmaya matuftur.
Amaç, insanın ve dolayısıyla toplumun ahlâk üzerinden inşasıdır.
Dinin düzenlemelerini, kısıtlamalarını ve yasaklarını zorlamak, bozmak, altını oyar ahlâkın...
Çürütür insanı...
soysuzlaştırır...
ve toplumu...
***
Müslümanlığımız eğer bizde bir dönüşüme neden olabiliyorsa anlamlıdır.
İnandığımız din, hayatı yaşama biçimimizi belirliyorsa o dinle ilişkimizin sahici olduğunu iddia edebiliriz.
Kendine "Müslümanlık" üzerinden kimlik üreten herkesin, hayatını bu kimlik üzerinden şekillendirmesi gerekmektedir.
Zira sahicilik, tutarlılık, ahlaklılık ve Müslümanlık böyle bir şeydir.


1458 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
ESENÇAY'DA RAMAZAN - 20/05/2018
Esençay
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
 Devamı
Hava Durumu
Saat