• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
ANI ÖYKÜLERİM
ZEKAİ GÖRGÜLÜ
z.gorgulu@hotmail.com
TÜRKİYE KORKUYOR
21/01/2013
Türkiye korkuyor...
Korkuyoruz.
Korkutuluyoruz...
Bölünmekten, parçalanmaktan, iç savaştan.
Herkes Türkiye'yi bölmek için uğraşıyor!
Kürtler! Aleviler! Türbanlılar! Laikler! Kemalistler! Şeriatçılar!
Rusya, İran, Amerika, Almanya.
Ve tüm dünya!
"Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur." repliği, bu korkunun bir tezahürü olsa gerek.
Bizim dışımızdakiler dost değilse eğer, herkes "düşmandır" önermesi esir almış durumda zihnimizi.
***
Bizim dışımızdaki herkesi düşman görme, bunun üzerinden bir korku üretme ve korkuyla yaşama duygusu, sağlıklı düşünmemizi, kendimize dönmemizi, kendimize gelmemizi, özgürleşmemizi önlüyor.
***
Her daim korkuyla yaşamak, kaçınılmaz olarak bir "korku kültürü" oluşmasını sağlıyor.
Burada sorulması gereken temel soru, korkudan "kimin" yarar sağladığıdır.
Korkunun egemen kılındığı toplumları yönetmek, en azından gelişmesini engellemek kolaylaşıyor.
Dışarıda bir tehdit varsa, içerisini "tanzim" etmeniz ve "yönetmeniz" mümkün oluyor ya da kolaylaşıyor.
Denilebilir ki korku, "tanzim" edenin ve "yönetenin" işini kolaylaştırır.
İktidarlar ve rejimler tarih boyunca bu "korku" kültüründen yararlanmışlardır. Yoksa bir korku, yapay olarak yaratılmış, var(mış) gibi gösterilmiştir.
***
Anneler de susmayan çocuklarını öcüyle korkuttular önceleri.
"Susturmanın" ilacıydı öcü.
terbiye etmenin...
sessizliği sağlamanın...
kolay "yönetebilme"nin...
***
Alınan "genel grev" kararları, iktidarları, iktidar sahiplerini hep zorlamıştır. Bu nedenledir ki grev kararları, genellikle "milli güvenlik" gerekçesiyle yasaklanmıştır.
Yasaklamanın ana gerekçesindeki anahtar kavram "milli güvenlik"tir.
Annenin öcüyle korkuttuğu çocuk artık büyümüştür ve öcüden korkmamaktadır. Öcünün yerini "milli güvenlik" kavramı almıştır artık.
Milletin güvenliği hep "tehdit" altındadır! Bu bağlamda milli güvenlik, bölünme ve rejimin yıkılması korkusuna karşı oluşturulmuş bir konsepttir.
İçerdeki, ülkenin içindeki insanların, "bu ülkenin vatandaşlarının", derneklerin ya da sendikaların demokratik taleplerinden milli güvenliği tehdit edecek bir korku üretmek, talepte bulunanları "susturma", "hizaya getirme" anlamında oldukça iyi iş gördü!..
***
Dindar kızların okullara tesettürlü girme talepleri de rejimin tehlikede olduğu "korkusu"nu pompaladı hep.
"Korku", talepleri, özgürleşmeyi engelleyen, öteleyen bir işlev gördü.
***
Komünizm korkusu da on yıllarca, "hizaya sokucu" olarak işlev gördü.
Öğrenci hareketlerinin altında hep bir komünizm kokusu aldı iktidar muktedirleri.
***
Cumhurbaşkanlarımızdan Celal Bayar'ın, "Bu kış komünizm gelecek." sözü, Müslümanların zihin dünyalarında her daim var olan "dinsizleşme" korkusunu diri tutmaya yönelik bir işlev gördü hiç kuşkusuz.
Bu "korku", ülkenin İslamcı muhafazakârlarını ve "Türkçü" milliyetçilerini, ülkedeki solu "düşmanlaştırma" ve "yok etme" zemininde ittifaka zorladı.
Komünizm tehdidinin ortadan kalkmasıyla, İslâmcı cemaatlerle, "Türkçü" milliyetçiliğin bir birinden ayrışmasını ve birbirine rakip olmasını bir arada düşündüğümüzde, "komünizm korkusu"nun nasıl bir tutkal vazifesi yaptığını ve içeriyi "dizayn" etmede nasıl "kolaylaştırıcı" bir sihre sahip olduğunu görürüz.
***
Kürtlerin taleplerinin de cumhuriyet tarihi boyunca "bölünme korkusunu" diri tuttuğunu gördük.
Korku, on binlerce gencin ölmesini ve/veya öldürülmesini "gerekli" kıldı!
zorunlu hatta!..
İçimize sinmiş "bölünme korkusunun" harcattığı trilyonlarca doların kimlerin kasasına gittiği de ayrıca düşünülmesi gereken bir "ders" olarak durmakta önümüzde...
***
Cumhuriyetin yıkılması korkusu, laiklerle dindarların:
Komünizm korkusu sağ ve sol gençliğin;
Kürtlerin taleplerinin bölünme korkusu da Türk ve Kürtlerin bir biriyle konuşmasını, bir birlerini anlamalarını, bir birleriyle yüzleşmelerini ve bir "ortak hayat" tasavvur etmelerini engelledi.
İcat edilmiş korkular, farklı olanla birlikte "eşitlik" üzerinden yaşayabilme hayalimizi aldı elimizden.
Ve almaya da devam ediyor...


2158 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ALEVİ SEMAHIYLA SAHURA KALKMAK - 20/05/2018
alevi semahıyla
ESENÇAY'DA RAMAZAN - 20/05/2018
Esençay
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR - 14/04/2018
BİR MİRAC’A DAHA İHTİYAÇ VAR
MUHTAÇ ZAYIF KİŞİLİKSİZ DUYGUSUZ VE ŞIMARIK - 13/03/2018
muhtaç... zayıf... etkisiz...
ZAHİRİ DİNDARLIK - 01/03/2018
zahiri dindarlık
KİM KAHREDECEK AMERİKA'YI - 15/01/2018
Kim kahredecek Amerika'yı
YENİ YIL HUZUR GETİRİR Mİ - 01/01/2018
Yeni yıl
İNSANLIĞI ÇOCUKLAR KURTARACAK - 26/12/2017
Dünyayı çocuklar kurtaracak
GOOGLE FACEBOOK KULLANMAYIN - 19/12/2017
Kudüs
 Devamı
Hava Durumu
Saat